8 Mayıs 2013 Çarşamba

Topluluk önünde konuşma korkusu

Bugün bir makale okudum, makale şöyle başlıyordu:  Your palms are sweaty. You stumble over your words. You don't seem to be getting a clear message across. You look around the table — everyone is more senior than you — both in age and title. You wonder if you'll ever be taken seriously. Sound familiar? If so, you are among many who experience what we call the "grey hair complex." 

Makaleyi okuduktan sonra LinkedIn'den paylaştım, paylaşırken "ben bunun çaresini buldum, bloğuma yapacağım dedim" ve şimdi yazıyorum. Koçluk programında bu benim üzerinde çalıştığım bir konu; bir sunuş ya da konuşma yapacağım zaman çok heyecanlanıyor, kaygım artıyor ve konuşmanın ilk 15-20 saniyesi sesim titriyordu. Benim konum sadece gri saçlılardan değil kim olur ise olsun topluluk önünde konuşma korkusu idi. Bu konunun nereden kaynaklanabileceğine baktığımda bir kaç şey buldum;

1) Materyal olarak toplantılara çok iyi hazırlanıyordum ama mental olarak hazırlanmıyordum. Kafamdan o insanların benim kıyafetime, saçıma başıma, mimik ya da hareketlerime bakacaklarını ve sanki beni değerlendireceklerini geçiriyordum. Halbuki odak sunuş idi, dinleyiciler gibi benimde sunuşa odaklanmam ve o anda sunuşu aktarmam gerekiyordu. Sunuştan önce sunuş sırasında insanların beni nasıl değerlendirecekleri ve benim hakkımda ne düşüneceklerini düşünmek beni an'dan ve şovumdan alıkoyuyordu. Şimdi o an gelecek ve ben en iyi şovumu yapacağım diye düşünüyorum ve gereksiz düşünceleri gönderiyorum. 

2) Sunuş ya da konuşma yapacağım ortamı kendime göre hazırlayacak bir ritüel geliştirdim, bu ritüeli geliştirirken sevgili Zeynep'i örnek aldım, teşekkürler Zeynep :)

3) Eğer ortam uygun ise sunuş ya da toplantı başlamadan önce müzik dinletisi iyi geliyor hem bana hem de o sunuşa katılanlara.

İşte benim çalıştığım ve işe yarayan konular bunlar oldu, umarım sizlere de fikir verir yazdıklarım..

Dubai'den sevgiler.

1 yorum:

  1. Güzel bir yazı olmuş. Aslında şovu pardon sunuşu topluluk için değil kendin için yaptığında hem daha büyük bir heyecan/haz duyuyorsun hem de kaygı duymuyorsun. İnsan hiç kendinden çekinir mi? O vakit saçını ve kıyafetini de kendin beğeneceğin gibi seçebilirsin. Kimin ne dediğinden bana ne diyor ve yaptığın işin keyfini çıkarıyorsun.

    YanıtlaSil