Neyse aslında anlatmak istediğim mevzu farklı. Bizim lojmanlar şehir merkezinden uzak, bir köye yakın ve toplu taşıma olmayan bir yerde idi. Dolayısıyla biz okula, çarşıya, pazara yürüyerek giderdik, arabamız da yoktu, zaten o zaman araba sahibi olmak gerçekten lükstü. Hiç unutmam ilkokula gidiyorum, 3 ya da 4 üncü sınıf. Bir kış günü okula doğru yola çıktım, kar yağmış, göz alabildiğine beyaz. Lojmanlardan sonra en yakın yerleşim yaklaşık 1-2 km sonra başlıyor... Yolda yürürken 200-300 metre ötemde 3-4 köpek farkettim, havlayarak bana doğru koşuyorlar, hoşt moşt dedim ama nafile, bir anda yanımda bittiler... Ne yapacağımı bilemedim, dizlerimin bağı çözüldü, ağlamaya başladım. Köpekler 1 metreden daha az mesafede ve ben perişan bir halde dua ediyorum birşey olsun diye... Hızır gibi yetişti yakınımızdaki köyün bekçisi ve kurtardı beni.
Geçen akşam bir toplantıdan çıktım, saat epey geç olmuştu. Bir kaç katılımcı ile laflarken yanımızdan bir aile geçti, delikanlı çocuğun tasmasını tuttuğu köpek yanımdaki bayan arkadaşın yanına geldi ve bayan arkadaş çığlık atarak kaçtı arkama saklandı. Aklı alındı kadıncağızın, kısa süreli bir şok geçirdi... Hemen o kış günü geldi aklıma, empati yaptım ve bunları yazmaya karar verdim.
Köpek besleyen dostlarıma sesleniyorum. Biliyorum köpeğiniz bir şey yapmaz, ısırmaz, sadece koklamak istiyor ya da oyun yapıyor ama lütfen köpeklerinizin başka insanlara yaklaşmasını ve onları korkutmasını engelleyin.
Hepinize teşekkür ediyorum.
Mus
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder