8 Ekim 2013 Salı

Şehirli Derviş - 3

Kurumsal hayatta en popüler terimlerden birisidir Değişim Yönetimi. Yönetici olacaksanız sizi Değişim Yönetimi eğitimine gönderirler ya da bir proje yapılacaksa hemen bir Değişim Yönetimi takımı da kurulur, yapılan ne ise herkese dağılsın ve doğru anlaşılsın diye. Bi de çok meşhur bir söz vardır; Değişmeyen tek şey değişimin kendisidir.

Şehirli Derviş kurumsal hayatında Değişim Yönetimini bilir, değişmeyen tek şey değişimin kendisidir; bunu anlar, deneyimler ve kabul eder. Kendi hayatında ise değişmeyen bir referans noktası arar, kurumsal hayatta herşeyin değişeceğine inanır ama kendi hayatında bu olmaz, bir sıkıntı huzursuzluk yaratır. Çünkü değişim onu belirsizliğe sürükler ve belirsizlik olunca başlar senaryolar kurmaya; çoğu zaman negatif, felaket senaryoları... 

Şehirli Derviş'in kurumsal hayatta öğrendiği şeyi kendi hayatında da uygulaması şart. Her şey geçici ve her şey sürekli değişiyor; insan hayatı, yaşamlar, beden, dünya... Bu geçicilik ve değişkenlikte bir sabit yer bulmak, köklenmek ihtiyacında olan bizler bunu yapamayınca başlıyoruz güvensiz ve huzursuz tipler olmaya. Peki ne yapalım, değişim trenine atlayalım, akışa bırakalım kendimizi, direnç göstermek yersiz ve engel olmak imkansız. Kabul edelim ve akışta an'a tutunalım. Nasıl mı? Çok basit bir formülü var; dur, üç kere derin nefes  al, farkında olarak üç derin nefes ve hayatına devam et. Bu küçük ama çok büyük uygulama bizi an'a geri getirecek. 
Şehrin ortasında bilgisayar, tablet, cep telefonu, televizyonda geçirdiğimiz vakit bizi mekanikleştiriyor, tıkır tıkır işleyen bir makine gibi ondan ona ondan ona geçiyoruz. Arada durmayı üç nefes almayı düstur edinip hayatımıza sokmalıyız. Post it'leri alalım şimdi yapıştıralım bilgisayarın ekranına! Dur, yavaşla, üç kere nefes almayı unutma!

Kazablanka'dan sevgiler

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder