14 Nisan 2013 Pazar

Bir kelebek hikayesi

Kelebeğin hikayesi geçen sene "Ben Kimim? - Who am I?" sorusunu kendine sorarken başladı. Bu çok basit sorunun cevabını o güne kadar hiç düşünmemişti genç tırtıl. Soru basitti ama beyinde sorunun cevabı yoktu, peki neredeydi cevap? Tırtıl bugüne kadar hep beynini kullanmıştı ve beyin aklı herşeyin cevabını söylerdi ona ama o gün onu yarı yolda bırakmıştı. Anlayamamıştı tırtıl, biraz daha denedi "Ben Kimim?" sorusunu cevaplamaya, ama malesef çok da bir yere varamadı. 

Tırtıl daha önce kendisi gibi olan ama artık özgür birer kelebek olan birilerinden yardım almak istedi, bu özgür kelebeklerin bir kursu vardı "Eurasian Gestalt Coaching Program" isminde. Gestalt almancaydı, tırtılda almanlar için çalışıyordu ve herhalde iyidir diye düşündü ve son anda katıldı kursa.  Bu kurs ile birlikte bir  kelebek olabileceğini ve genç tırtıllara koçluk yapabileceğini hayal etti.

Kendisi gibi 21 tırtıl daha vardı orada, hepsi merakla bekliyorlardı neler olacak diye. Tesadüf bu ya bu kursta "Ben Kimim?" sorusuyla açıldı, tırtıl yine cevap veremedi, kendini zorladı ama olmadı. Baktı diğer tırtıllar neler yapıyor diye, birşeyler duydu ama anlamadı.

Fakülte denilen özgür kelebekler elinden tuttu tırtılların, başladılar yavaş yavaş işlemeye onları. 5 gün sonunda ara verdiler, tırtılın kafası karışıktı, ne olduğunu anlayamamıştı. Bildiği yola başvurdu, en iyisi ben bu Gestalt denen konuyu okuyayım öyle öğrenirim nasıl olsa dedi. Bugüne kadar hep kitaplardan öğrenmişti, şimdi neden olmasın ki? Türkçe, ingilizce kitaplar aldı başladı okumaya. Ceylan Daş'ı okudu, Fritz Perls'ü okudu. Birşeyler öğrendi, beyni tatmin oluyordu artık.

Sonra ikinci 5 günlük eğitim programına geldiler. Konu "resitances-dirençler" idi. Tırtıl birşey keşfetti, beyin aklı yanında yürek aklı diye birşey vardı. Özgür kelebeklerden Dost tüm tırtılların duyguları ile temas etmesi için bir çalışma yaptırdı. Tırtıl kendisine inanamadı, bu nasıl birşeydi? Duyguları vardı, onlara isim veriyordu ve daha da ötesinde onlarla temas edebiliyordu. Yeni yeni farkındalılar oluşurdu tırtılda, artık kozamı örmenin zamanı geldi diye düşündü, kendime dönüp şu soruyu sormaya devam edeyim dedi "Ben kimim?"

Kozasını tamamlamış olan tırtıl üçüncü 5 günlük eğitime geldi. Diğer arkadaşları da tıpkı onun gibi kozalarını örmüştü. Hepsinin daha olgun olduğu aşikardı. Üçüncü beş günlük seans gergin bir bekleyiş ile başladı, dışarıdan tanımadıkları tırtıllar gelecekti ve onlara koçluk yapacaktı kozalarını ören tırtıllar. Acaba neler olacaktı, hepsi heyecanlı ve endişeli idi. Kelebekler onlara yardım etti, tanımadıkları tırtıllara en iyi şekilde koçluk yapmaları için hazırladılar koza olan tırtılları. Tanımadıkları tırtıllar 3. gün geldi, çok iyi ağırlandılar ve gitmeden önce o gün yaşadıkları muhteşem deneyimleri anlattılar. Kozadaki tırtıllar ve kelebekler heyecandan mutluluktan sarhoş oldular. Ne güzel bir duyguydu bu kozadaki tırtıllar için, artık kozalarına sığamaz olmuşlardı ve birşeyler değişmişti. Dördüncü ve beşinci günde kozadakiler artık tırtıl değildi, kabukları çatlıyor ve değişik renklerde kelebekçikler görünmeye başlıyordu; kırmızı, mavi, sarı, turuncu... hepsi çok farklı idi, hepsinin ayrı duruşları ve etkileri vardı. Beşinci gün kozalarından çıkmak üzere olan kelebekçikler birbirlerinden ayrılamıyorlardı, nasıl uçacaklarını bilemeden nasıl giderlerdi buradan. Dördüncü ve son 5 günlük eğitime daha iki aydan fazla vardı ve bu süre onlara çok uzun geliyordu. Birbirleri ile zorda olsa vedalaştıklarında bir mucize oldu, hepsi gördüki artık uçabiliyorlardı, yönleri net değil ve herşeye çarpıyorlardı ama uçuyorlardı.

Dördüncü ve son 5 günlük eğitime hepsi uçarak gelecekler ve ustalarından özgür kelebek olmayı öğreneceklerdi.


Tüm Eurasian Gestalt Coaching Program Fakülte üyeleri ve katılımcılarına sevgilerimi gönderiyorum. Bu kelebekçik sizleri çok seviyor.

 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder