Bir şarkı daha başlıyor, bu eskilerden... Bu akşam bütün meyhanelerini dolaştım İstanbul'un... Masalardan eşlik edenler ile detone olan kötü yorumcu... Ne çok severim bu şarkıyı, bağıra çağıra söylediğim çoktur, alkolün beni götürdüğü sahte cennetlerde... Masalara vurulan eller ile tabak çanağın sıçraması...
Çocuklar uyanmasa bari diye geçiriyorum içimden. Gece yarısı uyanıp da uykuları kaçmasın... Kafamda ziyaret ettiğim eski dostların masaları... Herkesin dilinde bir spiritüellik ve uyanık olma sevdası... Işığı görme ve aydınlanma... Lambayı yakıyorum, yazacak birşey bulmak için... Aydınlanıyor etraf; bir dokunuş ve aydınlanma... İşte bunun peşinde koşan binlerce sevdalı... Sen ne veriyorsun bu sevdanın karşılığında? Meyhane şarkıları olmaz mı? Hadi oradan! Uyanık olmak istiyorsan, uyanık ol! Seni uyutacak şeyler yapma, hadi kal sağlıcakla!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder