26 Temmuz 2013 Cuma

Erkekler ağlamaz!

Başlamadan söyleyeyim bu yazıda bir çok projeksiyon yapacağım, bunları bilinçli yapıyorum ve sorumluluğunu alıyorum :)

Koçluk eğitimlerine başladığım günlerde danışan ya da koçluk sandalyesine oturduğum zaman duygularımı ifade edemiyordum. Duygu ne ya? Ben birşey hissetmiyorum diyordum. İlk modülde çok iyi hatırlıyorum sevgili Dost'a gidip "abi kadınlar duygulara kolaylıkla inebiliyor, ifade ediyor ve bu knouda çok başarılar, erkekler zorlanıyor ya da yapamıyor" dedim. Sağolsun o da bana bir kitap önerdi: The Way of the Superior Man: A Spiritual Guide to Mastering the Challenges of Women, Work, and Sexual Desire -
David Deida. Okumanızı tavsiye ederim.

Dün sevgili arkadaşım ve koçum Şeyma ile seansım vardı ve gördümki bayağı bir ilerleme var duygularla temas ve onların ifadesi ile ilgili, aferin bana :) İyide neden böyle? Neden ben duygularımı ifade edemiyordum? İşte projeksiyonlar başlıyor...

Benim yetiştiğim çevrede erkek çocukları duygularını göstermemeleri yönünde telkin edilirler. Üzülmek hele ağlamak çok kötü birşey ve herkesin ayıplayacağı bir durumdur. Bu öğretiler özümsemeden yutulup midemize oturmuştur. Böyle büyüyen bir erkek çocuğu aşık olur ama aşık olduğu kıza açılamaz, duygu ifade etmek onun için neredeyse imkansızdır. Aşk platonik devam eder; arabesk müzikler, slow parçalar, alkol filan gırla gider. Kızın karşısına geçip kaçamak bakışlar atar ama konuşamaz, içine atar... Sonra kız başkası ile çıkar, buna da bozulur ve bu seferde sinirlenir psikopata bağlar. - "Abi kıza açılsaydın keşke?" - "kardeşim! Hüngür hüngür ağlama" arkadaşının yanında alkolünde etkisiyle ağlar...

Sonra büyür, evlilik konusu gündeme gelir, hasbelkader evlilik teklifi yapar ve evlenir. Eşi konuşamamaktan şikayet eder. "Konuşuyoruz ya" der, onun için plan yapmak, para ile ilgili konuşmak, maç sohbeti yapmaktır konuşmak. Ama eşinin beklentisi sevilmek, duygu konuşmak, güzel sevgi sözcükleri duymaktır... 

Sonra çocuk olur, çocuğuna bile seni seviyorum demez ya da derse de ağzından yalap şalap çıkar. Çocuk hastalanır panik olur, üzülür ama söylemez. Hep içine atar, sonra bir gün kafasına bir saksı düşer, böyle olmayacak der ben kendimi geliştirmeliyim; kişisel gelişim konusu sıcaklaşır. 

Sonra Koçluk almak, Koçluk eğitimleri filan derken duygularını dile getirmeyi başarır ama duygularına dokunduğunda gözleri dolar, yaşlarını tutar bizimki, boğazı düğüm düğüm olur, sesi çatallanır , boğazı yırtılır ama o koyvermez çünkü bu onun çok değerli bir öğretisidir ; erkekler ağlamaz!


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder